Frida Kahlo

Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı engelli kalmış, kendisine "Tahta Bacak Frida" denmişti. Bu özrüyle başetmesini bilen Frida, gençkızlık çağında, dönemin en iyi eğitimini veren Ulusal Hazırlık Okulu’nda okudu. Bu okul, onu sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara yönlendirdi. İlerde Meksika düşün yaşamının önemli isimleri olarak anılacak Alejandro Gomez Arias, Jose Gomez Robleda, Alfonso Villa okul arkadaşları oldu. 

Okulda, anarşist bir edebiyat grubuna dahil oldu; güçlü bir kişilik oluşturmaya başladı. 18 yaşında geçirdiği bir trafik kazası bütün hayatını değiştirdi. 17 Eylül 1925 okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, trenin demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçecek; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşayacak, 32 kez ameliyat edilecek ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesilecektir. Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler yaptı. İlk otoportresi, "Kadife Elbiseli Otoportre"'dir (1926).

1927 yılı sonunda yürümeye başlayan Kahlo, bu dönemde sanat ve politika çevreleri ile yakınlaşmaya başladı. Kübalı önder Julio Antonio Mella ve fotoğraf sanatçısı Tina Modotti ile tanışıp yakın arkadaş oldu. Birlikte, dönemin sanatçılarının davetlerine, sosyalistlerin tartışmalarına katılmaya başladılar. Kahlo, 1929’da Meksika Komünist Partisi’ne üye oldu. 

Frida Kahlo’nun 143 resmi vardır; 55 tanesi oto-portredir[9] Yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir. Resimlerindeki ustalık, Pablo Picasso’ya bile "Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" dedirtmiştir. Sürekli evcil hayvan besleyen Frida’nın beslediği hayvanlarla ilgili iki portresi vardır: 1941'de yaptığı "Ben ve Papağanlarım" ile 1943'te yaptığı "Maymunlarla Otoportre". Frida’nın resimleri sürrealist' olarak değerlendirilse de o surrealizmi reddetti. Resimleri aslında acı ve kesin gerçekliği yansıtıyordu. Frida’nın resimlerinde Meksika kültürü ve devrimci ulusal kimlik tuvale aktarılmıştı.

Kahlo, 1938’de New York’ta sürrealist resmin öncü isimlerinden dostu Andre Breton’un da desteğiyle bir sergi açtı ve bu sergi ona uluslararası ün getirdi. 4 tablosunu ünlü aktör Edward G. Robinson’a satarak ilk büyük satışını gerçekleştirdi, resimlerinin yarısı satıldı. Bu başarı üstüne 1939’da Paris’te bir sergi açtı. Paris sergisinde fazla resmi satılmasa da eserleri büyük ilgi topladı; Picasso ve Kandinsky gibi sanatçıların övgüsünü kazandı; Louvre Müzesi, sanatçının Çerçeve' adlı tablosunu satın aldı. Sanatçı, ülkesindeki ilk kişisel sergisini 1953’te Meksika’daki galerisinde açtı. Doktoru, yatağından çıkmasını yasakladığı için serginin açılışına karyolasında taşınarak götürülmüştü.

Tasarım Has Ajans